Temmuz
11
2014
Kurumsal gelişimini yönlendirdiğimiz şirketlerde ortaklar, onların yakın çevresi ve anahtar personel dâhil olmak üzere insan kaynağının karakter analizlerine başvururuz. Karakter ve tipleri onların, şirketin neresinde daha başarılı olabileceğine ve uyumlu bir organizasyonun nasıl oluşacağına dair bize fikirler verir. Karakter analizi ve yöntemleri konusundaki ayrıntıları farklı bir yazımda açmak istiyorum. … [ Yazının Devamı ]
Ağustos
16
2013
Bu ay basında, “Ailede Taht Oyunları” başlığı altında bir haber yer aldı.1 Haberde üst düzey yöneticilerle yapılan bir araştırmada, aile şirketleri ve halka açık firmalar arasındaki kurumsallaşma, itibar, inovasyon ve hız gibi konuların karşılaştırıldığına yer verildi. Bu yazımda sizlere haberde yer alan rakamları kendi tecrübeme göre yorumlamaya ve halka açılma ile kurumsallaşma arasındaki ilişkiye dair düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım.
… [ Yazının Devamı ]
Haziran
25
2012
İletişimin son derece kolaylaştığı, bilginin neredeyse ışık hızıyla yayıldığı günümüzde bir şirketi yönetmenin de artık o kadar kolay olmadığı, işin içinde olanlar tarafından takdir edilecektir. Bir taraftan krizle boğuşan ekonomiler, artan rekabet ve azalan kârlılık, diğer taraftan giderek daha kaygan bir zeminde hareket eden çalışanlara bağlı işgücü kaybı gibi faktörler, bir şirketi yönetmeyi ve ayakta tutmayı zorlaştırıyor. … [ Yazının Devamı ]
Nisan
21
2012
Liderlik kavramı, bildiğiniz gibi son günlerde eskiye göre daha fazla konuşuluyor. Firmaların ve daha büyük organizasyonların değişim ve gelişimi, liderler sayesinde kolaylaşıyor. “Lider doğulur mu yoksa olunur mu?” tartışması şöyle bir dursun; aşağıdaki test, çalışanlarınızın motivasyonu üzerindeki rolünüzü ve liderlik kabiliyetinizi ölçmeye odaklanıyor.
… [ Yazının Devamı ]
Şubat
18
2012
Türkiye’nin büyük fabrikalarından birinin kurucusu ve yönetim kurulu başkanına, kendisinin çok güvendiği bir tanıdığı benden bahsetmiş, firmasının bilgilerimden faydalanabileceğini söylemiş ve “Muhakkak tanışmalısın” demişti. Benim için alınan randevuya heyecanlanmış, koşarak gitmiş ve masasının önündeki misafir koltuğuna oturmuştum. Buraya gelip oturabilmenin bir ayrıcalık olduğunu ve herkese nasip olmayacağını düşünüyordum.
… [ Yazının Devamı ]